AK Parti’de Nüfus Dinamikleri Çalıştayı Düzenlendi

AK Parti’de, ‘Nüfus Dinamikleri; Riskler, Uluslararası Uygulamalar ve Politika Önerileri’ konulu çalıştay düzenlendi. Çalıştayda sunum yapan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Demografi İstatistikleri Daire Başkanı Metin Aytaç, “İstihdamda olan kadın için doğurganlık hızı 1,38, istihdamda olmayan kadın için toplam doğurganlık hızı 1,72. İstihdam bir miktar doğurganlık hızını etkileyebiliyor ama istihdamda olmayan kadınlar için de doğurganlık hızımız 2’nin altında” dedi.

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı, parti genel merkezinde, ‘Nüfus Dinamikleri; Riskler, Uluslararası Uygulamalar, Politika Önerileri’ konulu çalıştay düzenledi. Çalıştayın açılışında konuşan AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, nüfus yenilenme hızının 2019 yılından itibaren kritik seviyelere gerilediğini belirterek, “Ne yazık ki, Türkiye ilk defa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri ortalamasının altına düştü. Bu konuyu son derece önemsiyoruz çünkü genç nüfus açısından yani beşeri sermaye açısından bizim için önemli. Burada tabii 2 kritik eşik var; birincisi 2,1 eşiği ve Türkiye çok hızlı bu eşiğe geldi. Niye? Bu eşikten sonra nüfus yenilemiyor. Bir başka kritik eşlik 1,9. Uzmanlar 1,9 eşiğinin kritik olduğunu ve bunu tekrar geriye çevirmenin veya yükseltmenin zor olduğunu söylüyor. Türkiye ilk defa 1,7’den 1,6’ya düşerken 1.51’i gördü” ifadelerini kullandı.

‘SEFERBERLİK YAPMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’

Çalıştaya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sendika temsilcileri ve akademisyenlerin katıldığını söyleyen Keşir, “Nüfus konusunun sadece ekonomik boyutu yok, sosyolojik ve ekonomik boyutu var, işçi, memur, çalışan ve işveren boyutu var. Kamu yöneticileri açısından farklı boyutları var. Onun için hepsini burada, disipliner bir şekilde değerlendirmek istiyoruz. Biz bu toplantıyı ilk gün haziranda gerçekleştirmiştik. Biz bütüncül bir yaklaşımla, sizlerin tecrübelerini, deneyimlerini, bilgilerini, araştırmalarını ve en sonunda da politika önerileri çıkarabileceğimiz bir rapor hazırlamayı amaçlıyoruz. Bu raporu da hem partimizin gerekli kurullarına hem de hükümetimizin yetkili kurumlarına aktaralım, istiyoruz. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum ki, elimizde her ne işimiz varsa bunu bir parça bekletip aslına bu konuda bir seferberlik yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Hem nüfusun gençleşmesi açısından hem de bizim ‘Büyük Türkiye’ idealimiz açısından. Büyük Türkiye idealini gerçekleştirmek için genç nüfus her zaman en önemli faktörümüz olacak. Bu eşiği hep birlikte aşacağımızı, sizlerin deneyimleriyle aşacağımızı inanıyorum” diye konuştu.

‘NÜFUS YENİLENME HIZI DÜŞMEYE DEVAM EDECEK’

Çalıştaya konuşmacı olarak katılan TÜİK Demografi İstatistikleri Daire Başkanı Metin Aytaç ise ‘Doğurganlık Oranlarındaki Eğilimler ve Düşüşün Temel Nedenleri’ başlıklı bir sunum yaptı. Aytaç, nüfus yenilenme hızının gerilemesiyle Türkiye’nin yaşlı nüfusunun ilk kez yüzde 10’un üzerine çıktığını ve yaşlı ülkeler kategorisine girdiğini belirterek, “Toplam doğurganlık hızımız yıllar içerisinde çok hızlı bir şekilde düşmeye başladı. 2023 yılında 1,71 seviyesine kadar gelmiş durumdayız. Hızlı düşüş eğilimi var. Öncü göstergelerimize baktığımızda önümüzdeki yıl 1,51 seviyesinin daha da aşağıya düşeceğini tahmin ediyoruz. Şu andaki göstergeler onu gösteriyor” dedi.

‘EĞİTİM DURUMU BİRAZ BELİRLEYİCİ’

Çalışan ve çalışmayan kadınlar için de doğurganlık hızını değerlendiren Aytaç, “İstihdamda olan kadın için doğurganlık hızı 1,38, istihdamda olmayan kadın için toplam doğurganlık hızı 1,72. İstihdam bir miktar doğurganlık hızını etkileyebiliyor ama istihdamda olmayan kadınlar için de doğurganlık hızımız 2’nin altında. İstihdam oranları ülkedeki doğurganlık hızının 2’nin altına düşmesini bir miktar etkilemiş ama istihdam dışında başka alanlara da bakmamız gerekir, diye düşünüyorum. Toplam doğurganlık hızını, annelerin eğitim durumuna göre çalıştık. Okuma yazma bilmeyen, okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen veya ilkokul mezunu yani eğitim seviyesi düşük olan kadınlarımızın toplam doğurganlık hızları, hatta ilkokul ve orta öğretim seviyesine dahil olmak üzere 2,39 ve üstü. Lise veya dengi okul mezunları ve yükseköğretim mezunlarının toplam doğurganlık hızları da 2’nin altında 1,47 ve 1,30 seviyelerinde bulunuyor. Toplam doğurganlık hızında eğitim durumu biraz belirleyici bir unsur gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Çalıştay daha sonra basına kapalı devam etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir